MART2019 Reşat Kutucular
Ah Ayşe Teyze Vah Ayşe Teyze…
Ekonominin Ayşe Teyze'nin anlayacağı dille anlatımına saygım var. Ancak bugünün küresel ekonomik düzeni o kadar karmaşık ki hakkıyla kavrayabilmek Ayşe Teyze'yi çok aşan bilgi, deneyim ve takip gerektiriyor. Anlatım bir yere kadar basitleşebilir. Çok basitleşince özünden kaybeder. Bunu not ettikten neden enflasyonun bu kadar yüksek seyrettiğini Ayşe Teyze’nin anlayacağı şekilde anlatmayı denemek istiyorum. Kırk yılın belası enflasyonun yapısal arka planına girmeden son bir yıla bakarak gideceğim. Önce 2018’in Ocak ayına geri gidelim... Gıda ve alkolsüz içeceklerde aylık fiyat artışı %1,67... Yıllık artış %9 olarak açıklanıyor. Ayşe Teyze henüz başına geleceklerin farkında değil fakat içgüdüsel olarak tedirgin... Fiyatlarda bir kıpırtı var. ?Şimdi de zamanı ileri sarıp Ocak 2019'a gelelim... Bu sefer hortum, sel, dolu ne ararsan aynı aya sıkışıyor. Aylık fiyat artışı %6,43... Yıllık artış bir felaket, %31! Ayşe Teyze artık yıkık! ?Hmmm... Bu fiyat patlaması nedir böyle diye şüpheleniyoruz. Selden mi oldu, yoksa içerideki kötü adamlar yüzünden mi bu fiyatlar arttı merak ediyoruz. Hemen gidip Haziran 2018'e bakıyoruz. O da ne? O zamanki aylık fiyat artışı %5,98! Yıllık yani 2017 Haziran – 2018 Haziran arası artış %19 olmuş... Kısacası mutfaktaki yangın Haziran 2018'de başlamış zaten! ?Ayşe teyze geleceğinden endişeli… Bu ara komşularından işsiz kalanlar var. Ayşe Teyze homurdanmaya başlamış. "Bundan sonra ne olacak bu fiyatlar?" diye sorup duruyor. TV'deki kravatlı adamlara bakarsak enflasyonun olağan şüphelileri belli: hal esnafı, marketler, aracılar vs... Fiyatları yükseltenler onlar… Ayşe Teyze gazetelere bakıyor, orada da bir şey bulamıyor. Gazetelerin çoğu sanki başka bir ülkede basılıyor, yangın mangın hak getire… Hep aynı tonda demeçler “biz yapmadık, onlar yaptı!” Ayşe teyze buna çok inanmıyor. Bu masalları dinlemişliği çok... Kafaya takmış meseleyi, araştırıyor, ediyor, soruyor, sorguluyor. ?Ortak bir dostumuz vasıtasıyla bir de benim fikrimi almak istemiş. Dün cepten beni aradı. Ben de bu işin kabahatlisi kim diye soruyorsunuz ya “dolar karşısında TL'yi ezdiren kimse kabahatli odur” dedim. "Nasıl yani?" diye sordu. ?"Size yazarak izah etmeye çalışayım, mesaj atarım" dedim. "Tamam" dedi, teşekkür etti. ?Attığım mesajı sizle de paylaşmak istedim: ?“Ayşe Teyze, Ocak 2018'de sizin aylık mutfak giderinizin 370 TL olduğunu varsayalım. O zamanki “gıda ve alkolsüz içecek” endeksi buymuş. ?O günlerde dolar 3,75 TL imiş... Sizin mutfak harcamanız 98 dolarmış. ?Haziran 2018'de harcamanız 414 TL’ye yükselmiş. Yani fiyatlar %16 artmış. Aynı sürede dolar 4,55 TL olmuş. Harcamanız 98 dolardan 91 dolara gerilemiş… ?Ocak 2019’da ise mutfak harcamanız 484 TL'ye çıkmış. Dolar da 5,25 TL'ye yükselmiş. Harcamanız 93 dolar olmuş... ?Yani Ayşe teyze, mutfaktaki yangın dolar yükseldikçe büyümüş. İşin özü bu! Neden mi böyle olmuş: Tohum ithal, sera malzemesi ithal, gübre fiyatı dolara bağlı… Nakliyesi akaryakıt fiyatına, saklanması elektrik fiyatına bağlı… Onlar da dolara bağlı. Bundan sonra sizin mutfak harcamanız 93 dolar civarında devam eder herhalde. Yılın sonunda dolar 6 TL2yi bulursa, sizin mutfak gideriniz de 560 civarına gelmiş olur. Ocak 2018’den Ocak 2020’ye artış 370 TL’den 560 TL’ye… %50’den fazla fiyat artışı! Hepimize kolay gelsin Ayşe Teyzeciğim…” ?Ayşe teyze mesajıma henüz cevap vermedi. Bekliyorum...