MARTNISAN2024
AYVALIK RAHMİ M. KOÇ MÜZESİ
Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi kapılarını açtı Ege’nin incisi Ayvalık’ın endüstriyel mirası, Rahmi M. Koç Müzeleri tarafından yaşatılıyor. 200 yıllık tarihi zeytinyağı fabrikası kapsamlı bir restorasyon sonucunda Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi olarak kapılarını açtı. Koleksiyonu dünya endüstri tarihinin seçkin örneklerinden oluşan müzede arkeolojik eserler de sergilenecek. Türkiye’nin ulaşım, endüstri ve iletişim tarihindeki gelişmeleri yansıtan ilk müzesi Rahmi M. Koç Müzesi, kültür sanat dünyasına yeni bir müze daha kazandırdı. İstanbul, Ankara ve Cunda’daki üç müzenin ardından Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi de dünya endüstri tarihinin örneklerini ziyaretçilerle buluşturuyor. Zengin koleksiyonu ile her yaşa hitap ediyor 19 Ocak’ta kapılarını açan müzenin giriş katında klasik otomobiller, motosikletler, bebek arabaları, buharlı makine modellerinden oluşan objeler yer alıyor. Binanın üst katında ise birbirinden değerli lokomotif modelleri, oyuncaklar ve denizcilik ile ilgili objeler bulunuyor. Yapım teknikleri korunarak restore edildi Müzenin bulunduğu bina, 200 yıllık geçmişiyle Ayvalık’ın en önemli endüstriyel miraslarından biri. 19’uncu yüzyılda kentte inşa edilen avlusuz tipteki fabrikaların mimari özelliklerini yansıtan yapı, ızgara sistem yapı adaları ve bir doku içinde yer alan birbirini dik kesen sokaklarla çevrili. Yağhane ve sabunhane olmak üzere iki bölümden oluşan fabrika, kâgir duvarlar içine ahşap döşeme kirişler yerleştirilerek inşa edilmiş. Kuruluşundan itibaren 1950’li yıllarda en gelişmiş haline ulaşan fabrika, 2000’li yılların başında kullanım dışı kalmış ve zamanla çeşitli tahribatlara uğramış. 2021 yılında RMK Kültür Faaliyetleri A.Ş. tarafından satın alınan fabrika ve Ark İnşaat A.Ş. tarafından özgün malzeme ve yapım teknikleri korunarak onarıldı. Eşsiz Ayvalık manzarası eşliğinde mola Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi, pazartesi günleri hariç, 10.00 – 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Müzenin deniz kıyısında yer alan kafesi ise gerek müze ziyaretçilerinin yorgunluk atmak için soluklanacakları gerekse dışarıdan gelen misafirlerin müzenin hoş ve keyifli ortamında vakit geçirip sunulan lezzetlerle günlerine keyif katacakları eşsiz bir mekan olarak hizmet veriyor. Koleksiyona özgü tasarlanmış hediyelik eşyalar ise müze girişindeki mağazadan satılıyor.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.