NISAN2017 Gülhan Berkman Yakar
Okul seçerken...
Tüm duyuru alanlarında bir süredir, çeşitli özel okulların bursluluk ve erken kayıtları ile ilgili reklamlar görüyoruz. “Okulu seçmek” kavramı maddi durumu çok iyi olan ailelerin gündeminde olan bir konu diyebilirsiniz. Ne de olsa yıllık eğitim ücretleri kabaca hesap edildiğinde, öğrenci liseyi bitirene kadar bir ev satın alacak kadar yüksek. Günümüz Türkiye’sinde devlet okullarının koşullarını düşünerek, orta gelirli ailelerin pek çoğu da bu konuda elinden geleni yapıyor. Banka kredileri ve aile büyüklerinden destek alarak çocukların geleceklerine çözüm bulmaya çalışıyorlar. Bu arada çocuklar da burslar için sınavlara girip özel okulların kapılarını zorluyorlar. Veliler tarafından devlet okulları içerisinde de “en iyi” arayışı devam ediyor yine… Gerekirse adresler değişiyor, okula bağışlar yapılıyor, tüm bu çabaların yanı sıra, alınan özel dersler de cabası… “Yeter ki çocuğumuz söz konusu sınavlara en iyi şekilde hazırlansın.” Duruma yakından baktığınızda “en iyi okul” kavramının “öğrenciyi sınavlara en iyi hazırlayan ve mümkün ise yabancı dil konusunda destekleyen okul” anlamına geldiğini kolayca görebilirsiniz. Sonuçta üniversitede okuyup bir meslek sahibi olması ve çocuğun kendi ayakları üzerinde durabilmesi çok önemli. Belki hedefte “Diş Hekimi”, “mimar” ya da“ Yazılım Mühendisliği” var… Şimdi konuya farklı bir açıdan bakalım ve geleceğe bir projeksiyon tutalım mı? Çocuğunuz okudu, tüm sınavları da başarıyla atlattı. O hayal edilen en iyi üniversiteyi de bitirdi belki diş hekimi oldu, belki de mimar olmak üzere ve staj yapacak ya da çok popüler bir diğer mesleği seçti ve yazılım mühendisi oldu. Sonunda kendi ayakları üzerinde durabilecek. Ne güzel değil mi? Haydi o zaman artık iş ilanlarına bakabiliriz. Aşağıda tam da aradığı pozisyonlar için güncel ilanlar var. DİŞ HEKİMİ X Tıp Merkezi Hafta içi ve Cumartesi günü belirli gün ve saatlerde çalışacak "Diş Hekimi" çalışma arkadaşları arıyoruz. En az 1 yıl deneyimli, branşı ile ilgili gelişmeleri takip eden, tanı, tedavi ve yaklaşımlar konusunda bilgi ve deneyim sahibi, hasta ile iletişimi kuvvetli, hastaya güven verebilen Muayenehane düzenine hakim, temizlik ve sterilizasyonu prensip edinmiş hasta karşısında çözüm odaklı çalışabilecek, iletişim yeteneği kuvvetli, merkezimizin sistemine ve ekibe kolay adapte olabilecek... MİMAR (Stajyer) M Sağlık Grubu Proje Ofisi' nde değerlendirilmek üzere; Üniversitelerin mimarlık bölümlerinde eğitimi devam eden, hafta içi en az 4 gün stajına devam edebilecek, dinamik ve takipçi, iletişim yeteneği güçlü, takım çalışmasına yatkın, yeni bilgiler öğrenmeye ve uygulamaya istekli. YAZILIM MÜHENDİSİ Asgari Nitelikler (Hepsinin sağlanması gereklidir) Ankara’da ikamet eden veya hemen taşınabilecek, işe hemen başlayabilecek, sadece bilgisayar mühendisliği bölümlerinden mezun, iyi bir algoritma geliştiricisi olmak, C ve/veya HDL ile gömülü yazılım/donanım geliştirebilmek, iletişim ve takım çalışması tarafları kuvvetli, yeterli derecede İngilizce bilen Öncelikle bu ilanların gerçek ilanlar ve yeni mezun sayılabilecek kişiler için uygun pozisyonlar olduğunu belirtmek isterim. Farklı firmalara ve farklı pozisyonlara ait söz konusu ilanlarda özellikle belirtilen konuları ve ortak noktaları fark edebildiniz mi? Sizce çocuğunuz pamuklar içerisinde büyütülürken, pek çok sorumluluktan uzak, “ben” merkezli bir dünyaya alışmışken, okul hayatı boyunca yalnızca sınavlar üzerinde yoğunlaşırken, sınavlara hazırlanmak adına voleybol takımından ayrılırken, çok istediği halde müzik grubundaki çalışmalara uzak kalırken, sokakta oynayamadan, sanal ortamdan başka bir yöntemle sosyalleşemeden yaşarken, yukarıdaki niteliklere sahip olabilecek mi? Aslına bakarsanız bir kişi iş görüşmesine çağırılıyorsa mülakat içerisinde belirtilen tüm niteliklerin kontrolü yapılır, özellikle de belgeler ile kanıtlanamayacak olan yönler, örneğin kişilik yapıları görüşme içerisinde profesyonelce araştırılır. Şimdi “iyi okul” hatta “iyi ebeveyn” değerlendirmelerini bir de bu açıdan yapın, çocuğunuz sınavlara mı? Yoksa gerçek hayata mı hazırlanacak? Sevgiyle kalın.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.