EYLULEKIM2024 Pınar Tekeş
Yenilenme sezonuna giriş
Yenilenme Sezonuna Giriş Acısıyla, tatlısıyla bir yazı daha bitirdik. Sevinçler, üzüntüler, sevdiklerimizin kayıpları, doğumlar, hastalıklar, şifalar, mezuniyetler, seller, yangınlar, ayrılıklar, kavuşmalar; tam da hayatın kendisi gibi geldi geçti... Haziranda yılı yarılasak da aslında geçen kısmının muhasebesini yaptığımız ay, Eylül- Ekim aylarıdır. Sıcakların rehavetinden sıyrılmaya başlarken içimizde Başak Burcunun o titiz, temizlik yapmak isteyen hali kıpraşır. Hele ki bu sefer içselliğe dönme imkanı tanıyarak koca bir Ağustos’u emrimize amade eden bir Merkür retrosunu da geçip ulaşıyoruz sonbahara. Geçtiğimiz ayı nasıl geçirdin? Kendi içinize dönme fırsatın oldu mu? Hayatında ters giden ama görmezden geldiğin şeyleri fark ettin mi? Etmediysen hiç merak etme. 18 Eylül deki Ay Tutulması kadersel etkilere sahip olduğu için hepimize kendimize dahi itiraf edemediklerimizi gösterecek. Baskıladığımız, kabul etmediğimiz duyguları görünür kılacak. Yapmadıysan son iki köşe yazımdaki “Duygularla Temas” çalışmaları bu dönemde işine yarayabilir. Gökyüzü bize bugüne kadar olan ezberlerimizin işe yaramayacağı bir döneme girdiğimizi işaret ediyor. Hayatla uzlaşmaya çalışırken öğrendiklerimize değil, duygularımıza ve sezgilerimize de yer vermemiz gerekebilir. Aksi taktirde duygularımız bize çelme takabilir. Hayat istemediğin şeyleri yapmak için çok kısa! Şimdiye kadar kaç kez bu sözü duydun? Başkalarına göre kendini hizalama geleneği kaç nesildir sürüyor? Ayıp olmasın, söz olmasın, darılmasın, gücenmesin diye kendi kalbini kaç kez kırdın? Ben güçlüyüm, ben daha olgunum,küçüğüm, büyüğüm, ben şöyleyim, böyleyim diye bahaneler üreterek sayısız kez kendin olmaktan, kendin gibi davranmaktan vazgeçtin? Mutsuzluğunun içinden çığlık atmasını bekleme! Kendine mutlu olma iznini ne zaman verdin? Neyin sonucuna tanık olmak istiyorsun? Bu tanıklık için neyi başlatman gerekiyor? Neye göre kendini programlıyorsun? Odaklandığını büyüteceğine göre içindeki korkulardan öncelikle de kendin olma korkusundan özgürleştiğinde mutluluk kapısı aralanacaktır. Birşeylerin ters gittiğini düşündüğün zamanlar olabilir. Ama aynı anda iyi giden bir şeyler mutlaka vardır. Aynı yollarla ulaşamadıysan ya gittiğin yer ya da yöntem farklılaşmalıdır. Doğanın ritmi mükemmeldir. Doğa olayları iyi kötü diye ayırt etmez. Sadece dengeye gelmeye çalışır. Sen dengede olmak için fedakarlıkta bulunuyorsan o denge gün gelip şaşacaktır. Senin hayatını alt üst etmek için değil, ruhunun ritmini tutturabilmek için. Her zaman dediğim gibi; fark et, dönüştür, dönüş!
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.