HAZIRAN2017 Gülhan Berkman Yakar
Mühim olan açıdır
TRT Arşivinden bir röportaj, Uğur Dündar soruyor gazete dağıtımı yapan Çetin Hacıoğlu yanıtlıyor; - Kaç yıldan beri bu işle uğraşıyorsunuz efendim? - Yedi yaşımdan beri yirmi iki senedir bu işi yapıyorum - Nasıl buldunuz bu yöntemi? - Ben bir beden işçisi olarak sabah altıda kalkıp akşam beşe kadar çalıştığım ve çok yorulduğum bir gerçektir. Zamandan kazanmak ve yorgunluğumu azaltmak açısından bu yöntemi buldum. - Bir gazete dağıtıcısı olarak en üst katlara kadar gazeteyi atabiliyorsunuz rulo yapıyorsunuz, bu atış sırasında dikkat ettiğiniz noktalar nelerdir? - Öncelikle benim için mühim olan cam kırmamaktır. - Hiç cam kırdınız mı? Balkondan kazara saksı falan düşürdüğünüz oldu mu? - Yirmi iki senedir hiç kırmadım. Saksı falan da hiç düşürmedim. - Ya da belli bir gazetenin okuruna farklı bir gazete attığınız oldu mu? - Evet, şöyle bir durum olabiliyor. Artık işimi bitireceğime yakın, o okuyucunun gazetesi kalmadı ise başka bir gazete atıyorum. Ertesi gün gazetesini değiştiriyorum. Okuyucunun gazetesini verip o attığım gazeteyi de geri alıyorum. - Sayın Hacıoğlu, bu gazeteleri abonelere dağıtırken atma işlemi esnasında bir açı mı kullanıyorsunuz? Biraz daha geniş bir bilgi verebilir misiniz? - Mühim olan benim için zaten açıdır. Açımı bulduğum zaman, gazeteyi yedinci sekizinci katlara kadar atabilirim. - Hiç yanlışlık yapmıyor musunuz? Örneğin rüzgârlı havalarda? - Katiyen. Rüzgârlı havalarda da hata yapmıyorum açımı buldum mu, balkona tam isabet ettiriyorum. - Gerçekten çok ilginç bir özellik bu, acaba bu yöntemi sizden başka kullanabilen bir gazete dağıtıcısı olabileceğini düşünebiliyor musunuz? - Bu işi yapan yüzlerce insan var ama benim yöntemimi uygulayan bir başka kişi olduğunu sanmıyorum - Peki, kazancınızda ne kadar artış ortaya çıkartıyor bu durum? - Bu durum, günde iki yüz üç yüz gazete fark ettiriyor kazancımda. Çetin Hacıoğlu röportajın devam eden bölümlerinde; işi için günde yirmi beş otuz kilometre yürüdüğünü ve yirmi iki yıldır askerlik hariç, işine hiç ara vermeden devam ettiğini anlatıyor. Yalnızca senede beş gün tatili var; “ o da yalnızca bayramlarda” diyor ve Allah ömür verdiği kadar da bu işi yapacağını ekliyor. Umarım Allah sana uzun ve sağlıklı bir ömür vermiştir Çetin Abi… Bizim sokağa geldiğinde oyunumuzu bırakır, arkadaşlarımla birlikte peşinden koşarak bir süre ona eşlik eder, gazeteleri rulo yapıp balkonlara fırlatışını hayranlıkla izlerdik. Yüksek katlara tam isabet ettirdiğini görünce de alkışlardık. Çetin Abi çok hızlı hareket ederdi, bu nedenle ona yetişmek oldukça zordu bizim için ama gidebildiğimiz yere kadar peşindeydik. TRT arşivinden şimdilerde sosyal ağlara aktarılmış olan bu röportajı defalarca izledim. İzmir’in o güzel yılları, güzel insanlarıyla çocukluğum yeniden zihnimde canlandı. Görüntü siyah beyaz olsa da O’nun yeşil gözlerini çok iyi anımsıyorum. Ayrıca hep gülümseyen bir yüzü ve daima acelesi olduğu da hatırımda. O’nun işinde çok titiz, çalışkan ve başarılı olduğunu herkes bilirdi. TRT’nin tek kanal olduğu yıllarda Uğur Dündar’ın sizinle röportaj yapması öyle basit bir şey değildi; gerçekten fark yaratmış olmanız gerekirdi. TRT’de o programın yayınlandığı anı da çok iyi hatırlıyorum ve O’nu gördüğümde işte bizim “Çetin Abimiz” diyerek, ben bile gurur duymuştum. Belki yaptığınız işi çok basit görebilirsiniz veya bugünkü koşullar içerisinde mecburen çalışmak zorunda olduğunuz işlerdir bunlar. Belki az para kazandığınız ve çok çalıştığınız için hayıflanıyorsunuzdur. Ya da işinizin çok rutin olduğunu düşünüyorsanız benim önerim internette bu kısa röportajı bulup tekrar tekrar izlemeniz olacak. Orada öncelikle yedi yaşından beri en az sekiz saat çalışmak zorunda olan bir beden işçisinin kendini ne kadar güzel ifade ettiğini fark edeceksiniz; kendisine, işine ve hizmet verdiği kişilere olan saygısını, dürüstlüğünü, özgüvenini, çalışkanlığını da... Pek çok kişinin mecburen yaptığı ve yalnızca beden gücüne dayalı, basit, rutin denilebilecek bir işe, akıl ve azmiyle nasıl değer kattığını göreceksiniz. Hayranlık uyandıran biri olarak herkesin ilgisini çektiğini de anlayacaksınız Eh bu dönemde malum en önemli değerlerimizden biri de “para” Çetin Hacıoğlu’ndan yarattığı bu fark ile hakkıyla, daha fazla para da kazandığını duyacaksınız. “ Mühim olan benim için zaten açıdır. Açımı bulduğum zaman, gazeteyi yedinci sekizinci katlara kadar atabilirim.” Diyor Çetin Abi… İşte bu; mühim olan “açı” tabii ki… Doğru bakış açısını bulduğunda hayatta, her şey mümkün … Çetin abinin görüntüsü çocukluğumdan beri zihnimdeydi, bana insana dair umut ve hayata dair ilham verdi. Eminim benim gibi O’nu bilen tanıyan pek çok kişiye de… İşte teknolojinin güzel açısı da bu ; sizin de Çetin abiyi tanıma şansınız var. Sevgiyle,