EKİM 2019 Sonbahar ne zaman gelecek... Sonbaharın başlangıcı Eylül ayıdır. Oysaki bu Eylül de İzmir'de serin günlerin sayısı hayli azdı. Ne demiş Cemal Süreya: "Eylül’dü. / Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Sahte bir gülüşten ibarettin oysa. Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu." İzmir'in sonbaharı genellikle Ekim'de başlar. Fuar kapanmış, okullar açılmıştır. Yazlıkları terk edemeyenler azalmış, çınar yaprakları kaldırımlarda çoğalmıştır. İzmir Life ise 19. yayın yılının keyifli bir sonbahar sayısı ile karşınızdadır...
Cumhuriyetin 96. yıl dönümünde İzmir’in marka şehir olabilirliği...Cumhuriyetin 96. yıl dönümünde İzmir’in marka şehir olabilirliği...Yüksek yoğunluklu yaşam alanları olarak şehirler, günümüzde hizmet sektörü ekonomisi temelinde gelişmekte ve şekillenmektedir. Nüfus ve yüzölçümü büyüklüğüne ya da konumuna (sanayi şehri, ticaret şehri, liman şehri vb.) göre şehir tasnifleri önemini kaybetmiştir. Artık, kabul etsek te etmesek te dünyayı şehirler ve şirketler yönetmektedir. 1.Sanayi Devrimi ile büyülü çekim merkezine dönüşen şehir, şehirleşme olgusunun sürekli zenginleştirilmesiyle kavramsal döngüleri altüst etmiştir. Bu altüst ediş, bugün tüm şehirlerin turizm ve tüketim odaklı radikal dönüşümleriyle yönünü bulurken; “hemşehrilik”, çağrıştırdığı aidiyet duygusu (vizyoner bakış açısı ve adanmışlık) itibariyle yurttaşlığın önüne geçmiştir. Önce İzmirliyim, sonra Türkiyeli… Hâl böyle olunca, şehrin “ışıltısı”, hemşehrisinin en az gönlü kadar aklını da almalı ve almaktadır. Bu ışıltı; mekânsal, ahlaki ve kültürel aidiyetin gelişmesi için şarttır. Aristo'dan Evliya Çelebi'ye 2006’da ortaya çıkarılan Bornova/Yeşilova Höyüğü ile, geçmişi MÖ 8500’lere uzanan ve o günden 9 Eylül 1922’ye; 36 uygarlığa ev sahipliği yapmış, Homeros (MÖ 9. yüzyıl)’un "Gökkubbenin altındaki en güzel şehir", Aristo (MÖ 384-322)’nun Büyük İskender (MÖ 356-323)’e "Görmezsen eksik kalırsın", Victor Hugo (1802-1885)’nun ise görmeden yazdığı şiirle "Prenses" dediği İzmir, ilk göz ağrısı olabilecek bir şehir değildir aslında. Tanışır tanışmaz vurmaz sizi. Zaman verir, tanımanızı ister. Her şeyini sunmaz, ketumdur. 9 Eylül 1922, Smyrna’dan İzmir’e sil baştan yeni bir sayfadır. Bugün 30 ilçe, 5 milyonu aşan nüfus, 13 OSB, 2 serbest bölge, 8 üniversite, 4 teknopark ve 12.012 kilometre karelik yüzölçümüyle yılın 300 günü güneşli, denizci kimlikli Türkiye’nin 3. büyük şehridir İzmir. Tanpınar’ın Beş Şehir’inde yer bulamamış olsa da; İbn Battûta (1304-1377)’nın Seyahatnâme 3. Yolculuk’ta; "Deniz kenarına kurulmuş Yezmîr" diye giriş yaparak anlattığı, Evliyâ Çelebi’ninse Seyahatnâme 9. Kitap’ta; Bergama Kalesi, Menemen Güzelhisârı, Kara Foça Kalesi, Menemen Tuzlası, Tarhâniyye Vilâyeti-Kadim Menemenye Şehri, Menemen Ziyaretgâhları, Geçit Kalesi, Halkalı Pınar Mesire Yeri, Şehr-i Azîm ve Taht-ı Kadîm İzmir Kalesi, Bahir Kalesi, İzmir İmaretleri, İzmir Ziyaretgâhları, Sancakburnu Kalesi, Urla Kalesi, Urla’daki Ziyaretgâhlar, Karaburun Kasabası, Çarpan Ilıcası, Hoşâbâd Kalesi (Çeşme Kasabası) başlıklarıyla 18 müthiş anlatımla fotoğrafladığı, Osmanlı Padişahlarının saray mutfağına şerbet yapımında kullanmak üzere suyunu taşıdıkları şehirdir İzmir.
İTB gençleri ödüllü yarışmayla destekliyorİTB gençleri ödüllü yarışmayla destekliyorİzmir Ticaret Borsası (İTB) tarım alanında çalışmalar yapmak isteyen gençlere destek vermek amacıyla bu yıl dördüncü kez “Tarım Gençlerle Yükseliyor” fikir yarışması düzenliyor. Geleneksel hale gelen yarışmayla tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması ve rekabet gücünün artırılması için çağdaş tarımsal uygulamaların geliştirilmesi hedefleniyor. Gençler, ödüllü bu yarışma ile tarımda yenilik yaratacak ve tarımın farklı çalışma alanları ile entegrasyonunu sağlayacak fikirler üretmeye teşvik ediliyor. Dört ayrı başlık altında; ‘Bitkisel ve Hayvansal Üretim’, ‘Tarımsal Pazarlama ve Markalaşma’, ‘Tarımda Bilişim ve Teknoloji’ ile ‘Kırsal Kalkınma ve Kadın’ konularında düzenlenecek olan yarışmaya katılmak isteyenler 20 Aralık 2019 tarihine kadar başvurularını yapabilecekler. Katılımcılar, www.itb.org.tr internet adresinde bulunan yarışma sayfasındaki başvuru formunu eksiksiz doldurup imzalayarak e-posta (arge@itb.org.tr) veya posta yoluyla ya da elden İTB’ye iletebilecekler. İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, ülkemizin ve tarım sektörünün önündeki en büyük problemlerden birinin de gençlerin giderek tarım ve topraktan uzaklaşması olduğuna değinerek, “Gençler artık kırsalda bir hayat düşünmüyorlar, toprakta bir gelecek görmüyorlar. Biz ise bunun tam aksini savunuyoruz. Tarım ürünlerine olan ihtiyacın hızla katlandığı bir süreçte gelecek tarımın olacak. Bu konuda farkındalık sağlamak ve gençleri tarım alanında düşünmeye, üretmeye teşvik etmek için üç yıldır ‘Tarım Gençlerle Yükseliyor’ proje yarışmasını düzenliyoruz. Bu yıl da dördüncüsünü düzenleyeceğiz. Bu yarışmayla tarım alanında çalışmalar yapmak isteyen gençlerimizi destekleyerek yaratıcı fikirleri ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz. ‘Gelenekten Geleceğe’ anlayışıyla hareket eden İzmir Ticaret Borsası olarak bu yolda her zaman gençlerimizin yanındayız” diye konuştu.
CAFERİZADELERCAFERİZADELERCaferizadeler Şam’dan çıkan kervan, İzmir’in sanayi kavşağında durdu Pirinç tüccarlığından, bez ticaretine, reçine imalatından, hırdavat sanayiine... Carfi Ailesi, 1900'lü yılların başından beri, İzmir'in ticari envanterine kendi rakamlarını ekliyor. Carfi Ailesi ile Türk ticaret tarihinin seyir çizgisi aynı kolda ilerlemiş, 1900'lü yılların başından bugüne. İzmir'in ekonomi pastasına önemli dilimler eklenirken, bir aile de büyümüş aynı topraklarda. Şam'dan İzmir'e ilk çıkarma, bir tüccarın yüzü Batı ekonomisine dönük liman kentine, ticaret köprüsü kurma isteğinden. Hacı Mehmet Sait, Doğu'dan Batı'ya, İzmir'den açılmak istiyor. Biliyor ki, bu kent, antik çağlardan beri Akdeniz ve Anadolu'yu birleştiren kervan yolunun başlangıç noktası. Hem Batı, hem Doğu dünyası için de ticaretin can damarı... Aslında 1846 doğumlu Hacı Mehmet Sait Caferizade, aile kütüğünü Şam'dan İzmir'e taşıma niyetinde değildi. Pirinç tüccarı, iş için gelmişti İstanbul'a. Ama burada Hacı Hatice Zehra Hanım'a gönül bağlayıp evlenince, yaşamının seyri değişti. Sait Bey, çok geçmeden eşini alıp, "Türkiye'nin ihraç limanı" namıyla davetiye çıkaran kentine, İzmir'e yerleşti. Selma Yılancıoğlu (Carfi) burada bir parantez açıyor. Onun söylediğine göre, Hacı Hatice Zehra Hanım, Mehmet Sait Bey'in ikinci karısı. İlk eşi ise, aileyi Eczacıbaşı ve Aktaş'larla akraba kılan üyesi. "Hacı Mehmet Sait'in ilk karısından olan çocukları bu iki aile ile evlilikler yapmış. Oğulları Kemal Caferizade'nin kızı Saffet Hanım, S.Ferit Eczacıbaşı ile evlenmiş. Talat Hanım ise Kemal Kamil Aktaş ile" diyor Yılancıoğlu.
CONTACT FİLM FESTİVALICONTACT FİLM FESTİVALIÖğrenci filmleri uluslararası arenada yarışıyor Contact Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi 2014 yılından bu yana, her yıl, ekim ayında, 'Contact Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali' düzenliyor. Bu yıl 21-25 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan, festivalin direktörü Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nazlı Bayram ile festivali konuştuk.
KENT TARİHİKENT TARİHİBasmane konaklarında yetiştirme yurtları Pazaryeri Mahallesi 945, Akıncı Mahallesi 1299 Sokak’ta inşa edilen Osman Paşa ve Nebahat Tabak ailelerine ait konaklar sahipleri tarafından yetiştirme yurtlarına bağışlanmıştı. Her iki konak 1962 yılından itibaren "TC Belediyeler Birliği Merkez Yetiştirme Yurdu" adıyla hizmet verdi. Günümüzde enkaz halinde olan Osman Paşa Konağı, hayır işlerine yaptığı yardımlardan dolayı kendisine paşalık unvanı verilen Osman Paşa'nın konutuydu. Ulu ağaçlarla çevrili üç katlı konağın bahçesinde biri büyük, biri küçük iki mermer havuz vardı. Tarihi konak yurda dönüştürülürken, siyah- beyaz mermer döşeli giriş katı mutfak ve yemekhane. İkinci katı müdür yardımcısı, öğretmen, mütalaa odası, banyo. Üçüncü katı muhasebe, yatakhane, çamaşırhane, revir olarak düzenlendi. Müdür yardımcısının lojmanı kiler ve tuvaletler bahçedeki müştemilat binasındaydı.
CAFE PONTE Ayın MekanıCAFE PONTECafe Ponte ilk akla gelen cheesecake mekanı İzmir'in dört bir yanından cheesecake yemek için gidilecek bir mekandayız. Cafe Ponte Bostanlı'da sevimli iç dizaynı ile rahat sohbet edeceğiniz, sizi lezzetleriyle mutlu edeceğine garanti verdiğimiz bir kafe. Cafe Ponte'nin sahibi Öner İrgi mekanın vizyonu konusunda şunları söylüyor: "Cheesecake konusunda ilk akla gelen olmamız, 10 yıldır Türkiye’nin en iddialı ve en lezzetli cheesecakelerini yapma çabamızın karşılığıdır. Tatlılar arasındaki sevgiyi ve dostluğu paylaşma arzumuz, bir fincan kahve ile gelen samimiyet, üretme aşkımızı körükleyen heyecanımız... Tümü bir araya geldi ve Cafe Ponte Cheesecake House ailesini oluşturdu. Ürünlerimiz gurmelerin seçimi ile ödüllendirildi. Yenilikçi yaklaşımımız ve heyecanımız sayesinde taze fikirler her zaman bizimle olacak." 17 çeşit cheesecake Cafe Ponte'ye ödüllü cheesecake'lerin tadına bakmak için gelenler seçim yapmakta bir hayli zorlanıyor. Çünkü mekan, hepsi birbirinden lezzetli 17 çeşit cheesecake sunuyor. Buyrun cheesecake şölenine; limonlu, vişneli, frambuazlı, çikolatalı, balkabaklı, kestaneli, şeftalili tiramisu ve oreo cheesecake'lere New York style ve apple pie cheesecake çeşitlerini de eklediğinizde seçim yapmak hakikaten epiyi zorlaşıyor. Cafe Ponte'de deneyimleyeceğiniz lezzetleri dengeleyecek kahve çeşitleri, soğuk içecekler ile birlikte menüdeki lezzetli sandviçler, italyan kurabiyeleri de sizi bekliyor... Cafe Ponte Bestekar Yusuf Nalkesen Sokak 14/A, Bostanlı İzmir Telefon 232. 382 8444
TERAS 1885 Ayın MekanıTERAS 1885Teras 1885-İzmir'e Teras'tan bakmak İzmir Ticaret Odası Restoranı Teras 1885, tadına doyum olmayan eşsiz İzmir manzarası ve muhteşem lezzetleri eşliğinde kapılarını açtı. Et ve balık ağırlıklı hizmet veren Teras 1885’te bir yandan enfes yemeğinizi yerken, diğer yandan da Karşıyaka’dan Göztepe’ye, Konak’tan Buca’ya kadar kentin dört bir yanını seyredebiliyorsunuz. Öğlen saat 12.00’de mutfağı açılan restoran, gece 23.00’e kadar açık. Adını İzmir Ticaret Odası’nın kuruluş yılından alan Teras 1885, zengin menüsü, deneyimli şefleri ve uzman kadrosuyla kentin en iyileri arasında şimdiden yerini aldı bile. Yemek için çok vaktiniz yoksa, Teras 1885’in barında kokteylinizi yudumlayıp, keyifli vakit geçirmenizi tavsiye ederiz. Teras 1885’in zengin menüsü arasından sizin için seçtiklerimiz: Kadayıfa sarılı karides - Ahtapot ızgara n Çıtır risotto topları - Şarap soslu vongole - Sakızlı zeytinyağlı enginar - Yedikule marul salata - Iztorg teras köfte - Çıtır baklava yufkasına sarılı fırınlanmış levrek fileto - Porcini mantar soslu bonfile dilimleri n Creme brulee Teras 1885 İzmir Ticaret Odası Yeni Bina Teras katı, 1. Kordon Alsancak Telefon 232.484 22 22 • 484 14 14
PAROHET TAMİRİPAROHET TAMİRİİzmir Sefarad Kültürü Mirası Derneği’nin tekstil koleksiyonunu (parohet) onarma projesi meyvelerini veriyor İzmir kentine Yahudi kültür mirasına ait olan sinagoglar yapıldıkları zamanın ve o günkü yaşamının içinde doğmuşlardır. Ve o yaşamın sosyal boyutlarını da yansıtırlar, kuşkusuz. Ancak bunlar bire bir yansımaları olarak değil, yıpranmışlıkları ile günümüze ulaştı. İzmir Yahudi cemaati olarak bu tarihi dokuya işlevsel şekillerine kazandırmak, yeniden biçimlendirilmiş yansımalarını oluşturmak, bu çerçeveden İzmir Yahudi Müzesinin mekânını oluşturmak. İşte bu amaçla İzmir Sefarad Kültür Mirası Derneği kuruldu. Her İzmirlinin yakından tanıdığı Havra Sokağı’nı, kültürünü, yaşantısını bir sonraki kuşağa aktaracak bir projenin kent belleğinin oluşmasında büyük bir katkı sağlayacağına inanıyorlar. Korunacak binaların onarım çalışmalarına başlandı. Bu proje çerçevesinde İzmir Sefarad Kültürü Mirası Derneği tekstil koleksiyonunu onarma (parohet) üzerine bir projeye adım attı. Maddi destek için Avrupa Fonu ile iletişime geçildi, bu konuda maddi destek sağlandı. Ne yazık ki tekstil ürünleri binalardan çok daha çabuk yıpranıyorlar. Yahudi kültürünü yansıtan ve sinagogların önemli unsurlarından olan parohetler hakkında Nesim Bencoya, şu bilgileri veriyor: “Cemaat oldukça yoksuldu. Bu malzemelerin bir kısmı da çöküntülerin altında kaldı, yıllar içinde yıprandı. Yıkıntılardan çıkartılan parohetlere cemaatin içinden gönüllü insanlar tarafından ilk bakım işlemleri gerçekleştirildi.”
ROTA KARADENİZROTA KARADENİZAcarlar longozu, Kocaali, Amasra, Şahinkaya Kanyonu Manzaralı yollarda... Eylül sayımızda başladığımız bir yol hikâyemize kaldığımız yerden devam ediyoruz. En son Ağva’yı arkamızda bırakıp Batı Karadeniz kıyılarından Samsun’a doğru yola koyulduk. Yolumuzun üstünde bizi bekleyen doğa harikalarını keşfetmeye başlayalım. Türkiye coğrafyasında her yer bir başka güzellik ve başka öykülerle karşılıyor bizleri. Yol güzergâhında Sakarya Nehri’ni arkamızda bıraktığımız sırada tabela Acarlar Longozu’nu gösterdiğinde biraz soluklanıp yine bir doğa harikasında çay içme keyfini yaşayalım istedik.
ÇÖPÇÜ EŞEKLERÇÖPÇÜ EŞEKLERONLAR DA BORDROLUYDU... 1960'lı yıllardan başlayarak 2000'li uzay çağına kadar araçların giremediği merdivenli ve dik sokaklarda, günde üç vardiya halinde çöp topladılar. Bir gün geldi; bir bölümü Çeşme'nin Eşek Adası'na, kalanı ise Manisa'nın Spil Dağı'nda At Alanı bölgesine gönderildi ve emekli edildi. Anadolu’nun Alkatras’ı Sinop Cezaevi 1999 Yılında kapatılarak müzeye dönüştürülen Sinop Cezaevi, buraya gelmek isteyen yerli ve yabancı turistlerin ziyaretleri için önemli bir mekân. İçinizde bir ürperti ve biraz da tedirginlikle koridorlarda dolaşırken, duvarlara çentik atan her bir mahkûmun neler yaşadığını, öykülerini, hayâl bile etmekten korkuyorsunuz. Zaten onların yerine kendinizi koymaya gayret etseniz de, bunun nafile bir uğraş ve yalnızca yaşanabilir bir olgu olduğunu seziyorsunuz. Anlamaya, duyumsamaya çalışmak kalıyor geriye.
İZMİR MARKALARIİZMİR MARKALARIİzmir'den "Yoğurdun Mucizevi Mutluluğu" YOMUMU Frozen Yoğurt İzmir'in havasından mıdır yoksa suyundan mı bilinmez, Türkiye ekonomisine bir çok yeni marka kazandırıyor. İzmirli markalar arasında başarıyı yakalamış olan YOMUMU Frozen Yoğurt'un yaratıcıları Süreyya ve Özcan İçli ile konuştuk.
BİPOLAR BOZUKLUKBİPOLAR BOZUKLUKProf. Dr. Ayşegül Yıldız: "İnsan beyninin aşırı hızlı ve yoğun çalıştığı manik ya da hipomanik dönemler ile seyreden bipolar bozukluk, tarihte iz bırakmış pek çok başarılı insanı etkilemiştir." Bipolar kavramı, duygudurumun bazı zamanlarda normalin ötesinde yükselmesini, bazı zamanlarda da çökmesini anlatıyor. Yükseliş dönemlerine manik dönemler diyoruz. Kişi o dönemlerde kendini çok iyi, çok enerjik, çok üstün hissedebilir. Bu dönemlerde engellenme eşiği düşer ve kişi özellikle engellendiğinde çok çabuk sinirlenir, normalde yapmayacağı taşkınlıklar yapabilir. Yine bu dönemlerde kişinin uyku ihtiyacı azalır, çağrışımları hızlanır, çok konuşur, yeni plan projelere, yeni parlak fikirlere açık bir şekilde beyin hızlı çalışır. Çok para harcama, aşırı cinsellik, tedbirsiz ve gözü kara bir şekilde zevk veren aktivitelere düşkünlük yine bu dönemlere özgüdür. Bazen bu belirtiler hafif seyreder ve kişinin yaşam verimliliğini bozmaktan ziyade arttırır ki böyle olduğunda buna hipomanik atak denir. Bazen de bu belirtiler nedeniyle kişinin iş yaşamı, evliliği, kişilerarası ilişkileri bozulur, mali yönden ya da kanuni açıdan zarara uğrar ki bu durumda artık bu atak hipomanik değil manik ataktır. Bazen de bu belirtilere psikotik belirtiler dediğimiz gerçek dışı inanışlar ya da algısal yaşantılar eşlik edebilir. Öyle ki kişi TV, radyo veya gazeteden ya da etrafındaki şeylerin düzenleniş biçimlerinden özel anlamlar çıkarabilir, sesler duyabilir, çeşitli görüntüler görebilir ki buna da psikotik özellikli manik atak diyoruz. Kişi yaşamı boyunca bir tek manik atak dahi geçirmiş olsa, tanısı bipolar bozukluk tip I’dir. Çöküş dönemlerinde ise kişi çökkün, karamsar bir duyguduruma kapılır. Hemen hiçbir şeyden zevk alamaz hale gelir. Enerjisizlik, yorgunluk bitkinlik, uykuda artma ya da uyuyamama, iştahsızlık ya da iştah artışı, kendini değersiz hissetme veya suçluluk duyguları, ölüm düşünceleri, düşünememe, karar verememe çökkün dönemlerin karakteristik özelliklerindendir. Bipolar bozuklukta hemen her zaman yükseliş dönemlerinin yanı sıra bu çöküş dönemleri de yaşanır. Kişi en büyük intihar riskini depresyon atağı dediğimiz bu çöküş dönemlerinde taşır.
SİNOP CEZAEVİSİNOP CEZAEVİ1999 Yılında kapatılarak müzeye dönüştürülen Sinop Cezaevi, buraya gelmek isteyen yerli ve yabancı turistlerin ziyaretleri için önemli bir mekân. Erol Özdayı Anadolu'nun Alkatras'ını fotoğrafladı ve yazdı.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Güncel sayıya göz atın
AYIN MEKANLARI EKİM 2019 TERAS 1885

Teras 1885-İzmir'e Teras'tan bakmak İzmir Ticaret Odası Restoranı Teras 1885, tadına doyum olmayan eşsiz İzmir manzarası ve muhteşem lezzetleri eşliğinde kapılarını açtı. Et ve balık ağırlıklı hizmet veren Teras 1885’te bir yandan enfes yemeğinizi yerken, diğer yandan da Karşıyaka’dan Göztepe’ye, Konak’tan Buca’ya kadar kentin dört bir yanını seyredebiliyorsunuz. Öğlen saat 12.00’de mutfağı açılan restoran, gece 23.00’e kadar açık. Adını İzmir Ticaret Odası’nın kuruluş yılından alan Teras 1885, zengin menüsü, deneyimli şefleri ve uzman kadrosuyla kentin en iyileri arasında şimdiden yerini aldı bile. Yemek için çok vaktiniz yoksa, Teras 1885’in barında kokteylinizi yudumlayıp, keyifli vakit geçirmenizi tavsiye ederiz. Teras 1885’in zengin menüsü arasından sizin için seçtiklerimiz: Kadayıfa sarılı karides - Ahtapot ızgara n Çıtır risotto topları - Şarap soslu vongole - Sakızlı zeytinyağlı enginar - Yedikule marul salata - Iztorg teras köfte - Çıtır baklava yufkasına sarılı fırınlanmış levrek fileto - Porcini mantar soslu bonfile dilimleri n Creme brulee Teras 1885 İzmir Ticaret Odası Yeni Bina Teras katı, 1. Kordon Alsancak Telefon 232.484 22 22 • 484 14 14

CAFE PONTE

Cafe Ponte ilk akla gelen cheesecake mekanı İzmir'in dört bir yanından cheesecake yemek için gidilecek bir mekandayız. Cafe Ponte Bostanlı'da sevimli iç dizaynı ile rahat sohbet edeceğiniz, sizi lezzetleriyle mutlu edeceğine garanti verdiğimiz bir kafe. Cafe Ponte'nin sahibi Öner İrgi mekanın vizyonu konusunda şunları söylüyor: "Cheesecake konusunda ilk akla gelen olmamız, 10 yıldır Türkiye’nin en iddialı ve en lezzetli cheesecakelerini yapma çabamızın karşılığıdır. Tatlılar arasındaki sevgiyi ve dostluğu paylaşma arzumuz, bir fincan kahve ile gelen samimiyet, üretme aşkımızı körükleyen heyecanımız... Tümü bir araya geldi ve Cafe Ponte Cheesecake House ailesini oluşturdu. Ürünlerimiz gurmelerin seçimi ile ödüllendirildi. Yenilikçi yaklaşımımız ve heyecanımız sayesinde taze fikirler her zaman bizimle olacak." 17 çeşit cheesecake Cafe Ponte'ye ödüllü cheesecake'lerin tadına bakmak için gelenler seçim yapmakta bir hayli zorlanıyor. Çünkü mekan, hepsi birbirinden lezzetli 17 çeşit cheesecake sunuyor. Buyrun cheesecake şölenine; limonlu, vişneli, frambuazlı, çikolatalı, balkabaklı, kestaneli, şeftalili tiramisu ve oreo cheesecake'lere New York style ve apple pie cheesecake çeşitlerini de eklediğinizde seçim yapmak hakikaten epiyi zorlaşıyor. Cafe Ponte'de deneyimleyeceğiniz lezzetleri dengeleyecek kahve çeşitleri, soğuk içecekler ile birlikte menüdeki lezzetli sandviçler, italyan kurabiyeleri de sizi bekliyor... Cafe Ponte Bestekar Yusuf Nalkesen Sokak 14/A, Bostanlı İzmir Telefon 232. 382 8444