TEMMUZ 2020 İzmir Life hızla 20. yayın yılına doğru ilerliyor. Sayfa sayısı azalsa da, dergi önemli dosya ve haberlerle okurlarına ulaşıyor. Sokak sokak yaşıyoruz İzmir'i söylemiyle yayın hayatını sürdüren İzmir Life Temmuz 2020 sayısıyla karşınızda.... Abone olmak isteyenler, abone@izmirlife.com.tr adresine e-posta atabilirler...
KOVİT-19 SONRASI DÜNYAKOVİT-19 SONRASI DÜNYADünyayı saran korku: Kovit-19 ve pandemi sonrası dünya tartışmaları Ortaçağda veba salgınlarının saldığı korku, dijital çağda Kovit-19 ile geri geldi. Ortaçağı sarsan veba sonrasında çiçek gibi bir çok hastalıkta salgın olarak baş göstermiş ve birçok can almıştı. Ebola, AIDS, SARS, kuş gribi ve domuz gribi gibi yakın zamanların salgınlarının tamamını geride bırakan Kovit-19, sosyal sınıf gözetmeden ölümlere neden olurken Dünya ekonomisini de durma noktasına getirdi. Peki, Kovit-19 sonrasında bizi nasıl bir dünya bekliyor. Öngörüler, dosyamızda...
TELEFERİK HİZMETİNİZDETELEFERİK HİZMETİNİZDEBalçova Teleferik Tesisleri hizmet vermeye başladı Koronavirüs önlemleri nedeniyle kapalı olan Balçova’daki Teleferik Tesisleri açıldı. Hijyen ve mesafe kurallarına dikkat edilerek hizmet veren tesiste, 8 kişilik gondollara 4 kişi alınıyor ve maskesiz ziyaretçi kabul edilmiyor. Otomasyon ve elektrik sistemlerinde iyileştirme ve bakım çalışmaları yapılan tesisin girişine ateş ölçüm cihazı yerleştirildi. Bilet veya İzmirim kart kullanarak giriş yapacak ziyaretçilerin bekleme noktaları birbirinden ayrılırken, bekleme sırasında sosyal mesafenin korunması için yurttaşların duracağı güvenli mesafe noktaları oluşturuldu. Tuvaletlere antimikrobiyal kaplamaya sahip temassız el kurutma makineleri yerleştirildi. Seyir terası antibakteriyel yer karosu kullanılarak yenilendi. Restoran ve kafelerdeki oturma alanları sosyal mesafe kuralına göre düzenlenirken, servis personelinin de hijyen kurallarına göre servis yapması sağlanıyor. Balçova Teleferik Tesisi 12.00-20.00 saatleri arasında açık olacak. Bilet satışları 19.00’da sona erecek. Haftanın 6 günü hizmet veren tesis, pazartesi günleri bakım nedeni ile kapalı.
TİRE'DE KETEN BEREKETİTİRETire'de keten bereketi Tire Belediyesi ile Döngü Kooperatifi işbirliğinde, 5 dönüm arazide deneme üretimi yapılan ketenin hasadı başladı. İzmirli 9 kadının girişimi ile kurulan Döngü Kooperatifi’nin Başkanı Zeynep Derece ve Kurucu Üye Müge Nisari, ketenden yeni ürünler elde etmek hedefiyle başlattıkları ARGE çalışmaları için deneme ekimi yapmak üzere, İzmir’in tarım üssü Tire‘nin Belediye Başkanı Salih Atakan Duran ile görüştü. Başkan Duran’ın projeyle ilgilenerek destek vermesi üzerine, kooperatif üyelerinin getirdiği tohumlar Tire Belediyesi’ne ait 5 dönümlük bir alanda ekildi. Döngü Kooperatifi Başkanı Zeynep Derece, verdiği samimi destek için Belediye Başkanı Duran’a teşekkür ederek, “Geçtiğimiz sene, Karadeniz’de başlattığımız üretimi, Başkan Duran’ın tanıdığı bu önemli olanak sayesinde kendi bölgemiz Ege’de gerçekleştirdiğimiz için çok mutluyuz” diye konuştu. Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran, Ege’nin en önemli ve verimli tarım merkezlerinden birisi olan Tire’de, keten üretiminin başlamasına vesile oldukları için memnuniyet duyduğunu belirterek, “Döngü Kooperatifi, çok değerli bir keten projesi getirdi önümüze. Biz de hemen kabul ettik. Getirilen tohumları belediyemize ait 5 dönümlük araziye ektik ve bugün de hasadına başladık, bizler için verimli bir üretim oldu. Katma değeri yüksek bir bitki olan ketenin bölgemizde yaygınlaşmasını, üreticimize yeni gelir kaynakları yaratmasını, hasadın hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum” dedi.
YÜZÜLECEK KÖRFEZYÜZÜLECEK KÖRFEZKörfezde yüzeceğimiz müjdelendi! Ama.... İzmirlilerin yüzde kaçının yüzme bildiği tartışılır. Yüzmek bir yana önce körfezi kirletmemeyi öğrenmeliyiz. Burada Büyükşehir Belediyemize büyük bir görev düşüyor. Halkı bilinçlendirme, farkındalık yaratma çok önemli... Bütün körfez çevresine estetik değer taşıyan bilgi panoları yerleştirilmeli, çeşitli etkinlikler ile temizlik kavramı yayılmalı diye düşünüyoruz. En başta şu çiğdem kabukları meselesi İzmir'e hiç yakışmıyor. Balık tutanların yem artıkları, şişeler, kutular ve bilumum ambalaj malzemeleri kirliliği eğitim ile önlenebilir mi acaba?
#ERKEKYERİNİBİLSİN#ERKEKYERİNİBİLSİNToplumsal cinsiyetin Twitter ile imtihanı #erkekyerinibilsin Haziran ayının başında Twitter’da günler süren #erkekyerinibilsin akımıyla ülkenin temel sorunlarından biri, toplumsal cinsiyet yine gündeme geldi. Kadın cinayetlerinin, kadına şiddetin önlenemediği Türkiye’de bu baskıdan yılmış milyonlar, cinsiyet ayrımcılığını zihinlere kazıyan dili tersine çevirdi; erkeklere uyarladı. Biz de akademik hayatının önemli bölümünde toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmaları yapan Prof. Dr. Eser Köker ile eserlerinde toplumsal cinsiyeti mesele eden edebiyatçılar Ayşe Başak Kaban, Bade Osma ve Polat Özlüoğlu’yla konuştuk.
ROTARY VE ÇEVREROTARY VE ÇEVREULUSLARARASI ROTARY’DE YENİ ODAK ALANI “ÇEVRE” Uluslararası Rotary 2440. Bölge Federasyonu 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü internet üzerinden düzenlediği toplantıyla kutladı. TEMA Vakfı İzmir İl Temsilcisi Özcan Gökoğlu zoom platformu üzerinden düzenlenen toplantıya TEMA’nın 2020 yılı teması olan “Biyoçeşitlilik” konusuyla konuk oldu. Rotary 2440. Bölge Federasyonu kulüplerinin bu dönem en fazla faaliyet gösterdiği bir diğer alan çevre oldu. 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde internet ortamında yapılan toplantıda TEMA Vakfı İzmir İl Temsilcisi Özcan Gökoğlu “Biyoçeşitlilik” konusunu anlattı. Özcan Gökoğlu, “Havada, karada ve suda tüm canlıların oluşturduğu çeşitliliğe “Biyoçeşitlilik” diyoruz. Doğada biyoçeşitliliği oluşturan sistemi oluşturur. Biyoçeşitliliğin yok olması iklim değişikliğinin doğrudan sebeplerini oluşturur. Ekosistem ise belirli bir bölgedeki canlı ve cansız varlıkların çeşitliliğidir. Bugün karşılaştığımız durumla Kaz Dağlarındaki 15 bin yıllık bir ekosistem yok ediliyor. Ormanlık alanlar vahşice yok ediliyor, yağış oranları düştü. Ormanlar yağışı doğrudan oluşturuyor. Kurak bir dönemden geçiyoruz ve susuzluk bizi bekliyor. Ormanları yok ettikçe doğanın bu tip tepkilerini görmeye devam edeceğiz, yağışlar azalacak. Doğaya karşı bu tutumumuz devam ettiği sürece de türlerin yarısından fazlası çok yakında tükenecek. Dünyada son 500 yılda yok olan türlerin sayısı çok fazla ve türlerin yok olmasının sonucunda asıl yok olacak olan türün kendisi yani insan türüdür. Ekosistemde bir tek canlı yok ki buna ihtiyaç yok denilebilsin. Sebze meyveler 17 kat kimyasal ilaç ile büyüyor yetişiyor. Bu nedenle arı popülasyonu yok olmaya başladı. Kirlettiğimiz doğa değil bizim kendi yaşantımız kendi hayatımız. TEMA’nın sloganı “Dokunursan Seversin, Seversen Korursun”. TEMA olarak çocuklara Doğa eğitimleri veriyoruz. Bugüne kadar 4 milyon çocuğa doğa eğitimi verdik. Doğada geri dönüşüm ne kadar çok yapılırsa doğal kaynaklara dokunmuş olacağız, biyolojik çeşitliliğe dokunmadığımızda ise ekosisteme dokunmuş olacağız” ifadelerini kullandı. Yedinci Öncelikli Çalışma Alanımız Çevre Oldu Rotary 2440. Bölge Federasyonu Başkanı Fatih Akçiçek ise yaptığı konuşmada, “Covid-19 sürecinin, hareketliliği, sosyal ilişkileri kısıtlı hale getiren tedbirleri hepimiz için alıştığımız normal düzenlerimizden uzaklaşma olarak hayatımızı olumsuz etkiliyor. Pek çoğumuz için stres dolu olan bu sürecin tek bir kazanını ortaya çıktı: Tabiat Ana… Özellikle sokağa çıkma yasağı uygulamalarının yaygınlaştığı, araç kullanımlarının en alt düzeylere gerilediği günlerde hemen her gün Tabiat Ana’nın yaşadığı tahribatın üstesinden gelebildiği haberlerini sıklıkla izledik. Alışılagelmemiş yerlerde yunus balıklarının keyifli yüzüş fotoğrafları oldukça simgesel haberler olarak izlendi, ozon tabakasının bazı yırtıklarının onarıldığı haberleri hepimizi sevindirdi. Ancak bu geçici durum Tabiat Anaya verdiğimiz yorgunluğun duracağı anlamına maalesef gelmiyor. Tabiat Anaya hoyrat davranıyoruz. Ormanlar sürekli tahrip ediliyor, su, hava ve toprak kaynaklarımızı sürekli kirletiliyor ve plastik kullanımını son derece özensiz olarak sürdürüyoruz. Bu gerçekten hareketle, toplumsal ihtiyaçları gözeten Rotary gibi sivil ve gönüllülük esaslı organizasyonlar çevresel sürdürülebilirlik konularını temel amaçları içerisine alıyorlar. Rotary’de temiz ve yaşanabilir çevre konusu, su, hijyen ve sanitasyon başlığından anlaşmazlıkların çözümü başlığına kadar pek çok alanda projelere dönüştürülüyor. Kent ortak alanlarının temizliği, dip ve kıyı temizliği, deniz dibinden hayalet ağların temizlenmesi, yapay resif uygulamaları, iyi tarım uygulamaları, karbon izimizin ölçümlenmesi, bisikletli hayat, plastik ve mikroplastik farkındalığı, ormanlarımızın korunması, ağaçlandırma konuları tüm bir yıl boyunca Rotaryen, Rotaraktör ve Interaktörlerimizin büyük emek, fon ve zaman ayırdıkları yoğun etkinlikler olarak yaşandı. Okullarda çevreye barışık nesiller yetiştirilmesi için farkındalık seminerleri düzenlendi. Düzenlenen yüzlerce etkinlik Tabiat Anaya duyduğumuz saygının belki bir gereğidir ancak tüm projelerimizde özellikle gençlerimizin çok bilinçli ve duyarlı paydaşlar olduklarına tanık olmak hepimizi çok mutlu etti, geleceğe umutla bakmamızı sağladı. Son gelişmeler ışığında büyük bir memnuniyetle paylaşmak isterim ki Rotary’nin 6 temel öncelikli çalışma alanına “Çevre” konusu da eklendi yani Uluslararası Rotary çevrenin desteklenmesini yeni odak alanımız olarak belirledi” şeklinde konuştu. Çevre Komitesi Başkanı İsmail Gökhan Çıtak ise Rotary’nin yıl boyunca çevre temizliği, ağaçlandırma, deniz dip ve kıyı temizliği alanlarında pek çok faaliyet gösterdiğini dile getirerek, “Araştırmaların bize gösterdiği insanlar ne kadar doğa ile iç içe olursa o kadar daha çevrenin korunmasına destek oluyorlar ve bu onların daha sağlıklı, daha mutlu ve üretken bireyler olmalarını sağlıyor. Çabalarımız sürekli olarak çevresel performansımızı iyileştirmek ve toplumda sürdürülebilir farkındalıklar oluşturabilmek içindir” dedi.
VALİ KONAĞIVALİ KONAĞIİzmir'in simgelerinden biri: Vali Konağı Geçen sayımızda merdivenlerindeki manolya yapraklarını gösterdiğimiz bu simge yapının içinde yaşam olmasını savunarak, yeni valimizi Vali Konağında yaşamaya davet ediyoruz.
İHRACATTA YAZ BEREKETİİHRACATTA YAZ BEREKETİEge Bölgesi ihracatında yaz bereketi Ege İhracatçı Birlikleri, korona virüs sonrasında başlayan yeni döneme ihracat rekoruyla giriş yaptı. 2019 yılı Haziran ayında 851 milyon dolar olan EİB ihracatı, 2020 yılı Haziran ayında yüzde 21’lik artışla 1 milyar 30 milyon dolara yükseldi. 2020 yılının ilk yarısını 5 milyar 881 milyon dolar ihracat rakamıyla geride bırakan Ege İhracatçı Birlikleri, son 1 yıllık dönemde Türkiye’ye 12 milyar 682 milyon dolar döviz kazandırdı. Haziran ayında Ege İhracatçı Birlikleri’nin sanayi ürünleri ihracatı yüzde 8’lik artışla 483 milyon dolardan, 522 milyon dolara çıkarken, en çok artış tarım ürünlerinde yaşandı. Ege İhracatçı Birlikleri üyesi tarım ihracatçıları 2019 yılı Haziran ayında 302 milyon dolar olan ihracatlarını, 2020 yılı Haziran ayında yüzde 43’lük artışla 433 milyon dolara taşıdılar. EİB’den yapılan Madencilik sektörü ihracatı ise; yüzde 13’lük gelişimle 74 milyon dolara çıktı.
BAŞARI ÖYKÜSÜBAŞARI ÖYKÜSÜGüzelbahçeli kadın üreticinin başarı öyküsü İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği 3 koyun ve 1 koçla yola çıktı, kısa sürede 40 küçükbaş hayvandan oluşan bir sürünün sahibi oldu. Güzelbahçe’de yaşayan kadın üretici Emine Ergin, belediyenin desteğiyle başladığı üreticilik macerasını, artık kendi ayakları üzerinde durabilecek bir noktaya taşıdı. Evimin ve çocuklarımın ihtiyaçlarını karşılıyorum 30 yaşındaki Emine Ergin, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üretimi destekleme konusunda çok büyük teşvikleri olduğunu belirterek “Belediyemizin sağladığı üretim desteğine başvurdum ve belediyenin dağıtımını yaptığı 3 sakız koyunu ve 1 koçla hayvancılığa başladım. 3 yıl içinde sevgi ve emek vererek hayvan sayımı artırdım, sürüyü büyüttüm. Evimin ve çocuklarımın et ve süt ihtiyacını tümüyle kendi hayvanlarımdan üretiyorum. Ayrıca kurbanlık koyun satarak geçimimi sağlıyorum” diye konuştu. “Kadınlar başarabileceklerinin farkında olmalı” 3 çocuk annesi “Köyde yaşayan tüm kadınlarımıza tavsiyem neler başarabileceklerinin farkında olup kendi ayaklarının üzerinde durmak için harekete geçmeleri” diye konuştu.
MAHMUT ESKİYÖRÜKMAHMUT ESKİYÖRÜKMAHMUT ESKİYÖRÜK: “Geleceğin mesleği çiftçilik olacak” Aylarca eve kapanıp gelecek endişesi ile bolca gıda maddesi stokladığımız o kaotik süreçte, Türk çiftçisi bizim için üretmeye devam etti. Kapanan ithalat kapılarına rağmen kimseyi aç bırakmadı. “Türk tarımı bitiyor” diyenlere inat, adeta küllerinden yeniden doğdu. İyi de, bundan sonra ne olacak? Önemini yeniden anladığımız (ya da anlar gibi olduğumuz) tarımsal üretimimizi eski parlak günlerine döndürebilecek miyiz? Pandemi gölgesindeki sektörün geleceğini, tarım kooperatifçiliğinin önemli isimlerinden, Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük ile konuştuk.
EDİTH WHARTHONEDİTH WHARTHONEdith Wharthon ve İzmir İzmir rıhtımına 10 Nisan 1888'de inen Wharthon gezisine, Frenk Caddesi'yle başlıyor: “İzmir'in en önemli caddesi olan Frenk Caddesi'ne doğru yola koyulduk. Rıhtıma paralel ve uygar gönüllerin arzulayabileceği her şeyi bulabileceğiniz Avrupalı dükkânlarla dolu olan Frenk Caddesi, Frenk Mahallesi boyunca uzanıyor. Cadde; uzun, dar, her iki ucunda kapıları olan ve Frenk Pasajı denilen geçitlerle rıhtım ve diğer paralel sokaklarla bağlantılı. Buraları bir kargaşa sırasında kendilerini kapamak niyetiyle gerekli buldukları, Türklerin eziyet ettiği Avrupalılar tarafından zamanında ev olarak inşa edilmiş. Bu geçitler, şimdi başlıca dükkân, restoran ve toptancı depolarını barındırıyor, ancak yüksek duvarların üzerinde, eski bahçelerin çiçekli çardaklar› da kendini gösteriyor”.
KÖKLER BÜKTAŞLARKÖKLER BÜKTAŞLARUluslararası ticaret ve diplomasi geleneğinden bir aile: Büktaşlar Onlar bir yanıyla Nam›k Kemal'in torunları;bir yanıyla da İstanbul Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti devletinde iç ve dış üst düzey görevlerde bulunan yöneticilerin torunları, yeğenleri. İzmir sanayii ve ticaretini kurumsallaştırarak uluslararası niteliğe kavuşturan işadamlarından Mücahit Büktaş, ailenin adını unutulmaz kılıyor.
DÜNYA DOKTORLARIDÜNYA DOKTORLARIDünyanın en büyük sorunlarının başını göç olgusu çekiyor. Gerek savaş ve iç çatışmalarla ortaya çıkan yaşam koşulları gerekse daha iyi çalışma ve yaşam koşullarını arayanlar doğdukları toprakları terk ederek göç ediyor. Gittikleri ülkelerde ise onları bir dizi zorluklar karşılıyor. Türkiye'ye çeşitli ülkelerden ve özellikle Suriye'den gelen mültecilerin sorunlarını Dünya Doktorları Derneği bünyesinde İzmir'de çalışan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Aslı Sosyal ile konuştuk.
ONUR ŞENLİONUR ŞENLİOnur Şenli büyük aşkını anlatıyor Burası Agora Meyhanesi Bir zamanlar dillerden düşmeyen, sözlerini şair Dr. Onur Şenli’nin yazdığı, bestesini İsmet Nedim’in yaptığı, Gönül Yazar, Zeki Müren, Behiye Aksoy, Müzeyyen Senar gibi birçok ünlü sanatçının plaklara okuduğu, hafızalara kazılmış, unutulmaz “Agora Meyhanesi” şarkısını bilmeyen yok gibidir. Şair Dr. Onur Şenli’nin önceki yıllarda yaptığı söyleşilere katılmış, ancak sormam gereken soruları ortam müsait olmadığı için soramamıştım. Platonik aşk öyküsü hangi mekânda ve semte yaşanmıştı? 2017 yılında fotoğraf sanatçısı Atilla Özdemir, Dr. Onur Şenli’nin kadim dostu Hikmet Örde ile birlikte şairin Bornova’daki evine gittik. Söyleştik.
MACARON'DA ATÖLYEMACARONRüzgarın getirdikleri Balıkesir’in turizm beldesi Ayvalık’ın en ünlü, cıvıl cıvıl sokağı Macaron’da, muhallebiciler, pastacılar, butik lokantalar, fırınlar, kafeteryalar, kahveler sıralanıp gider yan yana dip dipe, renkli görsel bir şölen sunar gelip geçenlere adeta. Ayvalık’ın en uzun sokakları arasında yer alan Macaron’da geleneksel yemek kültürünün her çeşidine ulaşmak mümkün. Uzayıp giden sokağın bir bölümünde karşılıklı olarak yer alan atölyelerde ise bir sessizlik hakimdir. O sessizliğin ardında sanatçıların ürettiği el yapımı eserler vücut bulur. Sokaktaki atölyelerden biri o kadar ilgimi çekti ki, daha kapının önünden geçerken duvarın dibinde sergilenmiş ağaç kökleri, kapının üstündeki örümcek ağı bir anda beni şaşkına çevirdi. Bunların birer atık, birer geri dönüşüm malzemeleri olduğuna inanamadım. İki genç arkadaş bu atıklara sahip çıkmış. denizden gelen her türlü atık onların elinde bir sanat eserine dönüşmüş.
NEŞ'E ERDOKNEŞÖzgün ve düşündürücü sanatıyla NEŞ'E ERDOK Çağımız sanatı artık akımsal değil, kişiseldir. Artık sanatçı bir düşünür, bir entelektüel kimlik konumunda. Diyebiliriz ki, Türkiye’de günümüzde oluşmuş bir sanat sistemi ve bu sistemin de kabul görmüş usta sanatçıları var. Bu sanatçılardan çağdaş Türk resim sanatında Neş’e Erdok resimleri ve duruşu ile çok özel bir yere sahiptir. O kendi özgün, düşündürücü diliyle yepyeni bir gerçeklik kurmuş ender sanatçılarımızdandır. İlk kişisel sergisini 1972 yılında Paris’te açan Neş’e Erdok’un resim serüveni 60 yılı aşmış durumda... 1953 yılında 13 yaşındayken Almanya’da ortaokul öğrenimini gördüğü yıllarda yaptığı ilk resimlerle başlıyor bu serüven... Resmin peşine düşüyor, onun üzerine çalışıyor, zamanını tümüyle ona ayırıyor. Türkiye’ye döndükten sonra lise yıllarında yaptığı resimler ve karakalem çalışmaları ile devam ediyor. 1959 – 1963 yılları arasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde eğitim alıyor. Akademi’de Neşet Günal atölyesindeki eğitiminden sonra İspanya ve Fransa’da sanat çalışmaları yapıyor. Ve çok doğal olarak yurtdışında yaptığı çalışmalar o ülkelerin sanatlarından etkiler taşıyor. Fransa yıllarında gezdiği müzelerde gördüğü eserlerin ve ülkenin kültür ortamının etkisi olduğunu röportajlarından öğreniyoruz. Kendisi şöyle açıklıyor. “İspanyol resminin üzerimde daha fazla etkisi vardır. İspanyol resminin Goya, El Greco, Velazquez, Zurbaran gibi önemli yağlıboya ressamlarının figür ve insana bakışlarından etkilendim. İspanyol resminde hayatın trajik yönünün kavranması ve çok daha dramatik resimler yapılması beni etkilemiştir.”
TERRA MADRE ANATOLIATERRA MADRE ANATOLIATERRA MADRE 2020 Çevrimiçi! Geçen sayımızda 2021 Mayıs ayında İzmir’de gerçekleştirilmesi planlanan Terra Madre Anatolia için bir giriş yapmıştık. Ancak bu değerli etkinlik 2021 Ekim ayına veya 2022’ye kalabilir… Nedeni tahmin ettiğiniz gibi Covit-19… Virüsün en çok insan öldürdüğü ülkelerden biri olan İtalya’nın en kuzeyindeki Torino’da yapılacak olan Büyük Terra Madre 2020 de çevrimiçi olarak yine aynı tarihte yani 8 Ekim’de gerçekleşecek… 16 sene sonra bu bir ilk!