OCAK 2017 2017'nin ilk İzmir Life'ı... Yeni bir yıla kötü günleri geride bırakmayı dileyerek başlıyoruz. Bu ay dosya konumuz 2017 öngörüleri üzerine. 2016 tam bir kaos yılıydı. Bundan olsa gerek yeni yılın ne getireceğiyle ilgili endişe içindeyiz. Bir siyaset bilimci ve bir ekonomi profesörü ile 2017’nin ekonomi ve politik gündemini konuştuk, özetle kehanetleri aldık. Gündem konuşmaya devam edelim. Geçtiğimiz aylarda kapanan Karaca Sineması İzmirlilerin desteği ve şimdiki işletmecisi Serdar Arslan'ın çabalarıyla yeniden açıldı. Ancak varlığını sürdürebilmesi için İzmirlilere büyük iş düşüyor. İzmir’de yaratıcı işler, özellikle de bağımsız sanat yapılanmaları konusunda fark edilir bir hareketlilik var. Açık Stüdyo bunu bize yeniden gösteriyor. Beden ve performans çalışmalarını merkezine alan, aslında sanatın tüm dallarına kapısını açan, kentin sanatçılarını ve izleyicilerini işin içine çeken, uluslararası bir bakışla kendi metnini yazan bir yer burası. Biraz nostalji yaşamaya ne dersiniz? Müzik dünyasının efsanevi ismi Bee Gees ve muhteşem kariyerleri ile bir müzik serüvenine davet edelim sizi... Köy keşiflerimiz sürüyor... Yılın ilk ayında Seferihisar’da dağın yamaçlarına kurulu bir Yörük köyündeyiz. Beyler Köyü... Bir tepe köy olduğu için manzarasını ve havasının güzelliğini varın siz düşünün. Yokuşlu sokakları, taş evleri, kahvehaneleri bir yana burada burnunuza gelen bir zeytinyağı kokusu var ki, kelimenin tam anlamıyla mis gibi. Erivan, yedi tepenin üstüne kurulmuş… Geniş alanlar, uzun caddeler, yeşermiş bahçelerle parklar ile pembe ve aşıboyası tüflü yapılardan oluşuyor. Nedim Atilla "Burnumuzun dibinde Erivan" diyor, İzmir’de yaşayan Eczacı Yakup Ercan öyle bir kitap yapmış ki hakikaten tam da adındaki gibi ‘Eczacılık Bu Değil, İlaç Hastaya ‘İlaç’ mı?’. Sağlıkta Dönüşüm adıyla anılan süreci tüm ayrıntılarıyla özelde eczacıları etkileyen yönlerini, genelde de hepimizi ilgilendiren boyutlarını ve tüm aklımıza takılanları sorduk. Tasarımda sınır tanımıyorlar… Endüstri mühendisi Pınar Güvenç, Mimar İnanç Eray ve Mimar-Şehir Plancısı Gonzalo Carbajo ile ödüllü endüstriyel tasarımları üzerine konuştuk. Hava soğuk dışarı çıkılmaz demeyin. Her ay köşe bucak gezdiğimiz İzmir'in bir sokağında şimdi de Plevne Bulvarı'ndayız. Alsancak'a giderken mutlaka bu sokaktan geçenler vardır. Bu uzun cadde geçerken kullanılan bir yol olmaktan çıkıp artık vakit geçirilecek bir adres oluyor. Hezarfen Film Galeri, İzmir’de Kısa Film Ajansı kurdu. Nesim Bencuya. amaçlarının, genç yönetmenlerin ve filmlerinin uluslararası festivallerde yer almasını sağlamak olduğunu söyledi. Forum Bornova 10. kuruluş yıldönümü kapsamında 10 Yılda 10 Bin Sıcak Kalp projesini hayata geçirdi. Proje ile ihtiyaç sahibi 10 bin çocuğa mont hediye edilecek. Sosyal medya üzerinden #onbinsicakkalp etiketiyle siz de projeye destek olabilirsiniz. Efes-Mimas Yolu’nda bu ay Değirmendere’den başlayıp antik Kolophon kentinden geçen 27.5 kilometrelik bir parkurdayız. Orman yolunu ve patikaları takip eden, mandalina bahçeleri arasından geçen bu rota, etkileyici manzara noktaları ve seyir alanlarıyla öne çıkıyor. Bu kadar gezdikten sonra biraz dinlenelim artık. Bu ay İzmirli bir oyuncu da dergimize konuk oldu. Birçok tiyatro, dizi ve film projesinde yer alan Laçin Ceylan 2017'ye yeni bir projeyle başlıyor. İzmirli oyuncu, Aşk ve Gurur adlı diziyle yakında ekranlarda olacağının müjdesini veriyor. Yılmaz Güney’i, hepimizin bildiği, örnek aldığımız yönlerinin dışında anlatan biriyle, kızı Elif Güney Pütün ile konuştuk. Sanatı ve davasıyla ayrılmaz iki parça olan Yılmaz Güney’i bir baba, eş ve insan olarak, bilinmeyen yönleriyle anlatıyor Elif Pütün… 7 kadından oluşan Hatunlar Stand Up ekibi, “Çok da Fifi” adlı oyunlarıyla kadınların hayatlarındaki absürtlüklere dikkat çekerek izleyicilerle “dertlenmeden” dertleşiyor. Kalem köşemizde bu ay konuğumuz Afşin Kum. Bilim kurgu türündeki “Sıcak Kafa” İzmirli yazar Afşin Kum’un ilk kitabı. İnce örülmüş bir üslupla, konuşarak geçen bir hastalığın esir aldığı bir dünya tahayyül eden roman, okuyucuya kimi yerlerde tebessüm ederek okuyacağı bir felaket senaryosu çiziyor… Keyifle okumanız dileğiyle…
41 YAŞINDA 42 KİLOMETRE KOŞABİLMEK41 YAŞINDA 42 KİLOMETRE KOŞABİLMEK41 yaşındayım, hiçbir sporculuk geçmişim yok, 1.90 boyunda, 90 kilo bir adamım. Dergimizi takip edenler beni tanımasalar da imzamı bilirler, fotomuhabiriyim, ismim Alpay Sönmez. Şimdi size bu haberyorum ile hayatımın nasıl dönüştüğünden, 100 kiloya dayanmış, kolestrolü 270’leri görmüş bir insan olarak nasıl 42 km 195 metre mesafeden oluşan resmi bir maratonu koşabildiğimden bahsedeceğim.
MİSKET DİKMEN İLE SÖYLEŞİMİSKET DİKMEN İLE SÖYLEŞİRadyonun baş tacı olduğu günleri düşünün… Sabahları “Günaydın”, “Arkası Yarın”lar, akşamları “Köy Odası”, “Türkülerin Öyküleri” gibi popüler programların yayınlandığı 1960’lı yılları düşünün. Her gün aynı saatte çoluk çocuk, aile, eş dostun toplandığı ve heyecanla radyonun başına geçtiği günlere gidin… Televizyonun bilinmediği yıllardı; TRT radyolarından başka dinleyecek bir şeyimiz yoktu. O günleri yaşayanlar için özel saatlerdi bu radyo programları. Meraklı bakışlarla herkes birbirine bakar, sabırsızlıkla saatin gelmesini beklerdi. Ve radyonun sesi biraz daha açılırdı. Bu programların tadına varanlar, o dönemlere tanıklık edenler, bu anların kıymetini çok iyi bilir… Seslendirme sanatçıları o düzgün Türkçeleri ve muhteşem sesleriyle anlattıkları hikâyeler dinleyenleri büyülerdi.
EFES-MİMAS YOLU'NDA OCAK ROTASIEFES-MİMAS YOLUEfes-Mimas Yolu’nda Değirmendere’den başlayıp antik Kolophon kentinden geçen 27.5 kilometrelik bir parkurdayız. Orman yolunu ve patikaları takip eden, mandalina bahçeleri arasından geçen bu rota, etkileyici manzara noktaları ve seyir alanlarıyla öne çıkıyor.
MADAME TUSSAUDS MÜZESİ İSTANBUL'DAMADAME TUSSAUDS MÜZESİ İSTANBULSon yıllarda müzecilik çok değişti, eskiden müzelere belki ömrünüzde bir ya da iki defa giderdiniz, bir de şehrinize konuklarınız gelirse onları gezdirirdiniz. Önceden müzeler eski eserlerin toplanmasına, muhafaza edilmesine ve sergilenmesine hizmet ederken, bugün gelişen teknolojiler sayesinde rehberli geziler, elektronik rehberlik (audio guide) sistemleri, dia-film gösterileri, seminerler ve atölye faaliyetleri ile müzeye gelenleri “aktif öğrenme”, sürecine dâhil eder hale geldi. Üstelik müzeler sürekli ve geçici sergiler ile kendilerini dinamik tutmaya başladı. İstanbul’da bazı müzelerin önünde uzun kuyruklar olduğunu gördüğüm ilk zamanlar epeyce şaşırdığımı hatırlıyorum. İki müzecilik anlayışında “bireyi” farklı gören bir yaklaşım da var galiba, yeni müzecilik imkânları ile bilmediğiniz her şeyi, dinleyebilir, okuyabilir ve izleyebilir hale geliyorsunuz, doğrusu bu da insana kendini iyi hissettiriyor.
FORUM BORNOVA'DA "ONBİN SICAK KALP"FORUM BORNOVAForum Bornova 10. kuruluş yıldönümü kapsamında 10 Yılda 10 Bin Sıcak Kalp projesini hayata geçirdi. Proje kapsamında ihtiyaç sahibi 10 bin çocuğa mont hediye edilecek. Sosyal medya üzerinden #onbinsicakkalp etiketiyle siz de projeye destek olabilirsiniz.
360 İzmir Ayın Mekanı360 İzmir360 Entertainment Group’un yeni mekanı kapılarını 10 Aralık gecesi İzmirlilere açtı. Bayraklı sahilinde bulunan Hilton Garden Inn’in çatısında bulunan bu yeni mekan, şef Mike Norman tarafından hazırlanan zengin menüler, şık tasarımı ve birbirinden eğlenceli etkinlikleri ile İzmirlilere gece hayatı için iyi bir alternatif sunuyor. Dünya ve geleneksel Türk mutfağından ilham alan, İzmir yemek kültüründen dokunuşlarla Asya ile Avrupa’yı buluşturan menüleri, modern atmosferi ve sürprizlerle dolu, canlı eğlence konsepti çerçevesinde konuklarına benzersiz bir lezzet ve eğlence doyumu yaşatacak bu yeni mekan, misafirlerin yemek ve eğlence tercihlerine odaklanan özel ‘’Oda” konsepti ise ilk defa İzmir de hayata geçecek. Your World is 360 sloganı ile İstanbul’u 12 yıldır kendi özel dünyasında büyüleyen 360 markası, artık İzmirlileri kendi dünyasında büyülemeye 360 İzmir ile devam edecek. Siz de farklı bir akşam geçirmek istiyorsanız, bir akşamınızı bu dünyaya ayırın, pişman olmayacaksınız… 360 İzmir Hilton Garden Inn Bayraklı İzmir Telefon: 530 893 0 360 Web: 360 İzmir
Cafe Bozuk Plak Ayın MekanıCafe Bozuk PlakBuca, gelişen çehresi ve yeni açılan mekânlarıyla son zamanların gözde semtlerinden. Cafe Bozuk Plak’ta Buca mekanları içerisinde en özel olanlardan. Oldukça ferah ve geniş bir mekân burası. Her şey oraya gelen misafirlerin rahatı için hazırlanmış. İçeri girer girmez sizi pırıl pırıl bir Murat 124 karşılıyor. “Geçmişi bugünde yaşa, eskiyi yeniyle harmanla” şeklinde bir sloganı olan mekânın dekorasyonu, menüsü, çalan müziği, kısacası her şey sizi geçmişe dair güzel anılarla buluşturuyor. Bozuk Plak’ın geniş bir menüsü var ve aklınıza gelebilecek her yiyecek ile içeceğin speciali bulunuyor. Her şey taze ve günlük. Öncelikle kahvaltından girmeli konuya, el yapımı ekmek ve çeşitli sunumlarla zenginleşiyor masanız. Sadece gözünüz değil mideniz de tıka basa dolana kadar kalkamıyorsunuz başından. Yiyeceklerden pizzayı deneme fırsatı bulduk. Hamuru özel olarak, oldukça ince açılıyor ve enfes bir sosu var. Yemekten sonra bir şeyler içelim dediğinizde klasiklere alternatif olarak 3. Nesil kahveleri denemenizi öneririz. Bozuk Plak’ta satılan hiçbir tatlı hazır değil, hepsi bir anne tarafından üretiliyor… Bir gün Buca’ya gidin, Bozuk Plak’a misafir olun ve annenizin size özel yaptığı tatları, eşsiz lezzetteki yiyecekleri ve içecekleri 80 ve 90’ların müziklerinin eşlik ettiği güzel bir sohbet esnasında tekrar keşfedin. Bitki Çayları 6 - 7 TL 3. nesil Kahveler 8 - 10 TL Ananaslı Körili Tavuk 14 TL Deniz mahsullü Ot Güveci 15 TL Kahvaltı 30 TL Cafe Bozuk Plak Kuruçeşme, 1409 Sokak 35390 Buca İzmir facebook.com/CafeBozukPlak instagram.com/cafebozukplak Web: Cafe Bozuk Plak
Testa Rossa Caffe Ayın MekanıTesta Rossa Caffe52 ülkede satışı, 30 üzeri ülkede cafe-bar konseptli mekanları ile İtalyanların kahve devi artık Türkiye’de. Peki, aynı zamanda merkez olan ilk şubeyi nerede açtılar dersiniz? İzmir Balçova. Aslında bir haber konusu Testa Rossa markasının Türkiye piyasasına giriş için İzmir’i seçmiş olması ama Türkiye müşterisiyle ilk temaslarını sağladıkları mekanı size sunmak ve bu özel kahveyi tatmanız için size rehber olmak da en az bunun kadar önemli. İki katlı mekan, klasik kahve dükkanları konseptinin çok üzerinde bir konumda desek yanlış olmaz sanırım. Gayet ferah, şık dizayn edilmiş mekanda kahvaltıdan, alakart restorana kadar geniş yelpazesiyle kahve mekanlarından daha yukarda bir konuma sahip. Espressosu, lattesi, cappuccinosu ile zaten kahvede gayet iddialı olan Testa Rossa Caffe, yiyecek olarak kesinlikle hazır yemek sunmuyor. Mutfağında her ürünü aşçıları hazırlarken, İtalyan tipi pizza ve makarnaları ile doğduğu toprakların lezzetlerinin de haliyle hakkını veriyor. Kahvaltıdan kırmızı ve beyaz ete ve tatlılarına kadar tamamı kendi mutfaklarında hazırlanan geniş menüsü ile bir “kahveci”den çok kaliteli bir restoran desek sanıyorum daha doğru olacak Testa Rossa için. O zaman ister bir kahvaltıya, ister güzel bir akşam yemeğine ya da leziz bir kahve ve tatlı ile gününüze renk katmaya Testa Rossa’ya bir uğrayın. Damağınıza İtalyan dokunuşunu hissedeceksiniz…
ECZACILIK BU DEĞİL!ECZACILIK BU DEĞİL!Son yıllarda sağlık sisteminde öyle büyük değişimler yaşandı ki ‘hasta’ olabilecekler olarak izlemekte zorlanıyoruz. Çünkü kendiniz iyi olsanız bile her an hasta olabilirsiniz veya anneniz, babanız, çocuklarınız için bir şekilde hasta olma olasılığı her an mevcut. Son yıllardaki değişikliklerle; hastanın istediği hastaneye gidebiliyor olması, sigorta hastanelerinde sabahın erken saatlerinde başlayan kuyrukların azalması, ilacını istediği eczaneden alıyor olmanın hastaları memnun ettiği görünüyor.
TOPRAK ANA’YA EGE’DEN BİN SELAM!TOPRAK ANA’YA EGE’DEN BİN SELAM!Her yıl Aralık ayı, en kısa günlerin olduğu ama umutların da yeşerdiği bir ay olarak kutlanıyor toprak ananın dostları tarafından… Toprak Ana Kutlamalarında, Slow Food birliklerinin öncülüğünde gıda toplulukları ile üretim geleneklerinin çeşitliliğinin görünürlüğünü sağlamak, gelecek nesillere daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmak amacıyla yöresel lezzetlere ilişkin öğretiler paylaşılıyor ve Toprak Ana’ya şükran dile getiriliyor. Bu yıl Ege Bölgesinde yine çok sayıda etkinliğe imza attı gönüllüler… Ne mutlu böyle gönüllülüğe… Önce şunu bildireyim… Slow Food’a katıldığımdan beri, yani son 10 yıldır iyi insanların tüm dünyada iyi ve güzel şeyler yapabileceklerine olan inancım güçlendi…
TASARIMDA SINIR TANIMAYANLARTASARIMDA SINIR TANIMAYANLAREndüstri mühendisi Pınar Güvenç, Mimar İnanç Eray ve Mimar-Şehir Plancısı Gonzalo Carbajo… Böyle yaratıcı ve çevreci ruhlarla, doğaya verdiğimiz hasarı onarabilir miyiz? Neden olmasın…
ŞEHRİN KARA KUTUSU "AÇIK STÜDYO"ŞEHRİN KARA KUTUSU "AÇIK STÜDYO"İzmir’de yaratıcı işler, özellikle de bağımsız sanat yapılanmaları konusunda fark edilir bir hareketlilik var. Açık Stüdyo bunu bize yeniden gösterdi. Biraz veb sitelerini ya da sosyal medya hesaplarını takip ettiğinizde anlıyorsunuz. Beden ve performans çalışmalarını merkezine alan, aslında sanatın tüm dallarına kapısını açan, kentin sanatçılarını ve izleyicilerini işin içine çeken, uluslararası bir bakışla kendi metnini yazan bir yer burası.
STAND-UP: HATUNLARSTAND-UP: HATUNLAR7 kadının art arda sahneye çıktığını ve izleyicileri 15’er dakika boyunca kahkaha atmaktan nefes alamayacak hale getirdiklerini düşünün. “Hatunlar” ekibinin sahne aldığı bir gecedesiniz demektir. Hatunlar grubu alışık olduğumuz stand up gruplarının epey dışında. Tüm üyeleri kadınlardan oluşuyor ve anlattıkları hikâyeler de birçok erkeğin “bu da mı varmış” diyeceği türden.
KALEM: AFŞİN KUMKALEM: AFŞİN KUMAfşin Kum, “Afili Filintalar”dan ve “Ot Dergi”den yakından tanıdığımız, İzmirli yazarlardan. Geçtiğimiz günlerde April Yayıncılık’tan “Sıcak Kafa” adlı ilk kitabıyla okurlara merhaba dedi. “Abukluk” denilen bir hastalığın tüm dünyayı sardığı, yok olmak üzere olan bir dünya öngören roman, Türkiye’de yeterince hak ettiği övgüyü alamayan bilim kurgu alanında önemli bir çalışma…
MAHMUT AYDIN VE HEYKELLERİMAHMUT AYDIN VE HEYKELLERİSabah sabah ilaç gibi geldi, Borges Usta ile güne başlamak. Arkadaşım bana Borges’den bir öyküsü yollamış. Okumak üzerine Borges’in tespiti ne kadar doğru; çok kitap okuma telaşına düşüyoruz, panik içinde oluyoruz daha okunacak onca kitap gözümüzün önüne gelince... Oysa tekrar tekrar okunmalı, tekrar tekrar yorumlanmalı, tekrar tekrar üzerinde düşünülmeli… Böyle kitapları hiç tüketemeyiz. Hepsi müthiş bir hazine çünkü. Hele Borges Usta'nınkiler! Tüketim çağının "çabuk oku, çabuk tüket ve çöpe at" popülist yaklaşımıyla piyasaya sürülen kitaplar, bilgi kirliliğinden öteye gidemiyor. Tüm sanat eserleri için aynı durum geçerli. Bir yapıtı ölümsüz yapan nedir sorusu tekrar tekrar ele alınan, yanıtları üzerine düşünülen bir soru ve hep önemini koruyacak.
HAZERFAN FİLM GALERİHAZERFAN FİLM GALERİHezarfen Film Galeri, İzmir’de Kısa Film Ajansı kurdu. Amaçları, genç yönetmenlerimizin ve filmlerinin uluslararası festivallerde yer almasını sağlamak, önlerinde yeni kapılar açmak.
HAYDİ, KARACA SİNEMASINA...HAYDİ, KARACA SİNEMASINA...İzmir'de 1968 yılında açılan Karaca Sineması, kent için kültürel bir değer. Kapanan onca sinemadan sonra İzmir'de AVM dışında kapısı sokağa açılan tek sinema olarak bilinen Karaca, ilk kurulduğu yıllarda Amerikalılara kapalı devre sinema sistemi olarak faaliyet gösterdi. 2001'de kapandı ve 2005'de Karaca Otel'in sahibi Mustafa Kaya tarafından yeniden açıldı. Fakat İzmir'in festival filmlerine yer veren son sineması Karaca'nın, AVM kültürüne direnemeyerek geçtiğimiz aylarda kapanması epey gündem olmuştu.
ARKA SOKAKLARARKA SOKAKLARBütün umutlarımızı, hayallerimizi yüklediğimiz 2017’ye girdiğimize göre bu hafta sonunu dolu dolu geçirelim. Bu ay size cumartesi, pazar için ayrı ayrı iki keşif rotası hazırladım. Bence zaman kaybetmeden yola çıkalım.
BİR SOKAK: PLEVNE BULVARIBİR SOKAK: PLEVNE BULVARISokak keşiflerimizde bu ay Plevne Bulvarı'ndayız. Alsancak'ta gezerken mutlaka bu bulvardan geçenler vardır. Bu uzun bulvar geçerken kullanılan bir yol olmaktan çıkıp artık vakit geçirilecek bir adres oluyor. Çeşit çeşit mekanların, mağazaların sıra sıra konumlandığı bulvarda oturup soluklanacağınız, öğle yemeği yiyeceğiniz, kahve içeceğiniz ya da alışveriş yapacağınız birçok yer var. Neredeyse her gün önünden geçip gözümüzden kaçırdığımız yerler için biraz daha dikkatli bakmak yeterli...
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Güncel sayıya göz atın
SİNEMALAR OCAK 2017
Uzay Yolcuları
Queen of Katwe
AYIN MEKANLARI OCAK 2017 Testa Rossa Caffe

52 ülkede satışı, 30 üzeri ülkede cafe-bar konseptli mekanları ile İtalyanların kahve devi artık Türkiye’de. Peki, aynı zamanda merkez olan ilk şubeyi nerede açtılar dersiniz? İzmir Balçova. Aslında bir haber konusu Testa Rossa markasının Türkiye piyasasına giriş için İzmir’i seçmiş olması ama Türkiye müşterisiyle ilk temaslarını sağladıkları mekanı size sunmak ve bu özel kahveyi tatmanız için size rehber olmak da en az bunun kadar önemli. İki katlı mekan, klasik kahve dükkanları konseptinin çok üzerinde bir konumda desek yanlış olmaz sanırım. Gayet ferah, şık dizayn edilmiş mekanda kahvaltıdan, alakart restorana kadar geniş yelpazesiyle kahve mekanlarından daha yukarda bir konuma sahip. Espressosu, lattesi, cappuccinosu ile zaten kahvede gayet iddialı olan Testa Rossa Caffe, yiyecek olarak kesinlikle hazır yemek sunmuyor. Mutfağında her ürünü aşçıları hazırlarken, İtalyan tipi pizza ve makarnaları ile doğduğu toprakların lezzetlerinin de haliyle hakkını veriyor. Kahvaltıdan kırmızı ve beyaz ete ve tatlılarına kadar tamamı kendi mutfaklarında hazırlanan geniş menüsü ile bir “kahveci”den çok kaliteli bir restoran desek sanıyorum daha doğru olacak Testa Rossa için. O zaman ister bir kahvaltıya, ister güzel bir akşam yemeğine ya da leziz bir kahve ve tatlı ile gününüze renk katmaya Testa Rossa’ya bir uğrayın. Damağınıza İtalyan dokunuşunu hissedeceksiniz…

Cafe Bozuk Plak

Buca, gelişen çehresi ve yeni açılan mekânlarıyla son zamanların gözde semtlerinden. Cafe Bozuk Plak’ta Buca mekanları içerisinde en özel olanlardan. Oldukça ferah ve geniş bir mekân burası. Her şey oraya gelen misafirlerin rahatı için hazırlanmış. İçeri girer girmez sizi pırıl pırıl bir Murat 124 karşılıyor. “Geçmişi bugünde yaşa, eskiyi yeniyle harmanla” şeklinde bir sloganı olan mekânın dekorasyonu, menüsü, çalan müziği, kısacası her şey sizi geçmişe dair güzel anılarla buluşturuyor. Bozuk Plak’ın geniş bir menüsü var ve aklınıza gelebilecek her yiyecek ile içeceğin speciali bulunuyor. Her şey taze ve günlük. Öncelikle kahvaltından girmeli konuya, el yapımı ekmek ve çeşitli sunumlarla zenginleşiyor masanız. Sadece gözünüz değil mideniz de tıka basa dolana kadar kalkamıyorsunuz başından. Yiyeceklerden pizzayı deneme fırsatı bulduk. Hamuru özel olarak, oldukça ince açılıyor ve enfes bir sosu var. Yemekten sonra bir şeyler içelim dediğinizde klasiklere alternatif olarak 3. Nesil kahveleri denemenizi öneririz. Bozuk Plak’ta satılan hiçbir tatlı hazır değil, hepsi bir anne tarafından üretiliyor… Bir gün Buca’ya gidin, Bozuk Plak’a misafir olun ve annenizin size özel yaptığı tatları, eşsiz lezzetteki yiyecekleri ve içecekleri 80 ve 90’ların müziklerinin eşlik ettiği güzel bir sohbet esnasında tekrar keşfedin. Bitki Çayları 6 - 7 TL 3. nesil Kahveler 8 - 10 TL Ananaslı Körili Tavuk 14 TL Deniz mahsullü Ot Güveci 15 TL Kahvaltı 30 TL Cafe Bozuk Plak Kuruçeşme, 1409 Sokak 35390 Buca İzmir facebook.com/CafeBozukPlak instagram.com/cafebozukplak Cafe Bozuk Plak

360 İzmir

360 Entertainment Group’un yeni mekanı kapılarını 10 Aralık gecesi İzmirlilere açtı. Bayraklı sahilinde bulunan Hilton Garden Inn’in çatısında bulunan bu yeni mekan, şef Mike Norman tarafından hazırlanan zengin menüler, şık tasarımı ve birbirinden eğlenceli etkinlikleri ile İzmirlilere gece hayatı için iyi bir alternatif sunuyor. Dünya ve geleneksel Türk mutfağından ilham alan, İzmir yemek kültüründen dokunuşlarla Asya ile Avrupa’yı buluşturan menüleri, modern atmosferi ve sürprizlerle dolu, canlı eğlence konsepti çerçevesinde konuklarına benzersiz bir lezzet ve eğlence doyumu yaşatacak bu yeni mekan, misafirlerin yemek ve eğlence tercihlerine odaklanan özel ‘’Oda” konsepti ise ilk defa İzmir de hayata geçecek. Your World is 360 sloganı ile İstanbul’u 12 yıldır kendi özel dünyasında büyüleyen 360 markası, artık İzmirlileri kendi dünyasında büyülemeye 360 İzmir ile devam edecek. Siz de farklı bir akşam geçirmek istiyorsanız, bir akşamınızı bu dünyaya ayırın, pişman olmayacaksınız… 360 İzmir Hilton Garden Inn Bayraklı İzmir Telefon: 530 893 0 360 360 İzmir